ADNAN OKTAR DAVASI NASIL BAŞLADI?

 


ADNAN OKTAR DAVASI NASIL BAŞLADI?


Bütün gençliğini Adnan Oktar’ın yanında onun yaşadığı sevgi, bolluk berekete imrenerek geçiren Özkan Mamati, bu durumdan kurtulmak istemiştir.
Adnan Oktar ve arkadaşlarını tutuklatmak için emniyete gidip, önce Baybars Düzdemir isimli komiserin yanına çıkıp durumunu anlatmıştır. Hiçbir suç olmadığını bildikleri halde nasıl suç uydurabiliriz diye düşünüp kafa kafaya vermişler ve tarihe geçecek bir kumpas planlamışlardır.


Özkan Mamati, her konuyu ayarlacağı, sahte delil de sahte tanık da bulacağı garantisini vermiştir. Baybars Düzdemir, Özkan Mamati’yi Mali Şube Müdürü Furkan Sezer yanına çıkartmış ve hikayeyi ona da anlatmışlardır. “Bunlarda sebil gibi para var, kaynağı da belli değil. Paraları ceketlerinin içine cep dikiyorlar, bu ceplere doldurup uçaklarla dışarıdan getiriyorlar” gibi iftiralara inanan polis memurları operasyondan sonra evin bahçesinde iş makinasıyla para aramışlardır. 


Baybars Komiser, Furkan Sezer’in de desteğini alınca Özkan Mamati’nin yanına bir iki polis vererek planın tüm inceliklerini ayarlamışlardır. Aylarca Mali Şube’ye taşınan Özkan Mamati, gün olmuş Mali Şube’de sabahlamıştır. Müşteki kızlar nasıl bulunacak, hangisine ne kadar para verilecek, kim ne anlatacak, hangisi neyden korkar, çekinir tek tek her detayı planlanmıştır. Müşteki yapılacak kızlar birkaç hafta içinde mali şubeye toplamaya başlamıştır.


Kızları ikna etmek çok kolay olmuştur. Çünkü rezil olacaklarını, ana babalarının öğreneceklerini duyunca adeta dizlerinin bağı çözülmüştür. Polisin Özkan Mamati’nin emrinde olduğunu, istediğini tutuklatıp istediğini kurtardığını, düşünmüşlerdir. Baybars Komiser de bu duruma teknik desteği sağlamış, polise kızları aratmış, sizin bu dosyada adınız geçiyor dedirtmiştir. Sanık olacaklarını sanan kızların ödleri patlamıştır. Genç kızların birkaç tanesi yine de direnip yalan söylemeyince Baybars Komiser bu işe de el atmış ve hemen birkaç tane kız için yurt dışına çıkış yasağı çıkarttırmıştır. Bu karar emniyette önlerine konulan kızlar Özkan Mamati’nin gücümüzü anlamışlar ve hapse girmemek için uydurma hikayeleri anlatmışlardır.


Bazı kızların iki satır ifadesi saatler, günler sürmüştür. Ağlayanlar, anlatacaklarını bir türlü ezberleyemeyenler, başka şeyler söyleyenler olmuştur. 10 dakikada bir ifadeye ara verip kızlara tekrar tekrar ezberler yaptırılmıştır. Bu kadar kişiyi kontrol etmek kolay olmadığından arada boşluklar oluşmuş, o boşluklar da mahkeme sırasında tamamlanmıştır. Adnan Oktar “nerede tecavüzün delili bir peçete yok muydu delil alsalardı” deyince, duşa sokulma konusunu uydurulmuştur. 


Özkan Mamati, tüm mallara çökme imkanını değerlendirmek istemiş, tek yolunun olayın içine FETÖ sokmak olduğunu görmüştür. O ana kadar 20 küsur ifade yazmış ama Fetö’den hiç bahsetmemiş olmasına rağmen hemen ek ifade hazırlayıp “siz bilmezsiniz Adnancıların Fetö ile ne bağlantıları var” diye anlatmaya başlamıştır.
Asıl mesele yaşı küçük kız isnadı oluşturmak olmuştur. Bu iftiranın da her detayını hesaplamışlardır.


Özkan Mamati Serra’yı bulmuş, kızın yaşı küçük olmasına rağmen İsviçre’den yanına getirtmiştir. Serra’nın annesi ve Adnan Oktar ile olan bir fotoğrafını kesip kızla Adnan Oktar yalnızmış gibi göstermiştir. Sonra kızı mali şubeye götürmüştür. İfadesini Baybars Komiser ile birlikte yazmışlardır. Çok uyanık bir yapısı olan Serra, yarın öbür gün cayar da gerçekleri anlatır diye Serra’nın velayeti annesinde olmasına rağmen, yasa dışı yollarla Fırat Develioğlu’nun yanına Kazakistan’a yerleştirilmiştir. Bu şekilde Serra, Özkan Mamati ve Fırat Develioğlu’nun kontrolü altına girmiştir.  
Serra’nın annesinin mahkemesinin yaklaşması üzerine Sabah Gazetesinin Müdürü İsa Tatlıcan ile konuşan Özkan Mamati 50 bin lira karşılığında istediği gibi haber yaptırmıştır.

Hırsının hala devam ettiğini her fırsatta ifade eden Özkan Mamati intikamını almadan, ölene kadar bu davadan asla vazgeçmeyeceğini söylemektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hazreti Mehdi (as) hakkında bazı hadisler

İ.ÖZKAN MAMATİ

Adnan Oktar Davasındaki Gerçekler